“BAŞKALARININ KANADIYLA UÇAMAYIZ”
Kurucusu Cevat Dündar’ın, esnaflıkta birlik ve dayanışma kültürünü temel alan ahilik felsefesiyle kurguladığı OSTİM, bugünün en güçlü sanayi kimliğine sahip üretim bölgesi. Bir “sanayi okulu” olarak nitelendirebilecek tüm donanımlara sahip olan ve üniversiteden yaşam alanlarına, güçlü alanlarda devreye alınmış kümelerden teknoparka kadar birçok yapıyı kanatları altına alan OSTİM’e, sanayicilik kültürünü derinlemesine yaşatan isim olan Orhan Aydın başkanlık ediyor. Sanayi gazetesine konuşarak, “Sanayileşme yoksa, gelecek de yoktur” diyen Aydın, “Başkalarının kanatlarıyla uçmaya çalışanlar 'Hürkuş' olamazlar” vecizesini hatırlattı. OSTİM’in kümelenme modelinin başarısından hareketle birçok firmanın kanatlandığını ifade eden Aydın, “sanayinin üniversitesi” mottosuyla kurgulanan OSTİM Teknik Üniversitesinin yurt içinin yanı sıra, yurt dışında gördüğü ilgiden de gurur duyduklarını ifade etti. Aydın; 5G, savunma ve enerji üzerine de önemli değerlendirmelerde bulundu…
DÜKKÂNLARI AŞAN FELSEFE
Sanayi okulu OSTİM’in ahilik kültürüne dayalı geliştiğini anlatan Aydın, “Kurucumuz Cevat Dündar bu felsefeyi izledi hep. Bürokrasi şehri Ankara’da sanayiyi düşlemek bile zorken, 2 bin insanı bir araya getiren, Ankara’nın 15 kilometre uzağında yer satın alan ve yatırım yapan bir kişidir. Dündar’ın yalnızca dükkân temelli düşünmeyip; konut, eğitim ve sağlık sahalarını da kurgulayan bu felsefesini, bizler de sanayicilere ortak altyapı hazırlama düşüncesiyle ilerletiyor, felsefenin altını doldurmaya odaklanıyoruz” dedi. Bakanlıkta olduğu zamanlardan bu yana ahiliğe dayalı sanayileşmeyle haşır neşir olduklarını ifade eden Aydın, “Ülkemize ne katabiliriz ve nasıl rekabetçi olabiliriz diye düşündük” şeklinde konuştu.
RÜŞTÜN İSPATI: ÜRETİM
Türkiye’nin sanayileşme serüveninin ‘dur-kalk’lar ve zikzaklarla dolu olduğunu söyleyen Aydın, ağır sanayi kurma hamlesiyle sürece başlandığını, Almanya’dan Güney Kore’ye kadar başarılı örneklerin izlendiğini belirtti. “Takım tezgâhını, makineni yapamazsan sanayileşemezsin” diyen Aydın, firmalara katkı sunma hedefiyle de teknopark yapısının kurgulandığını ifade etti. “TGB’ler biz geldiğimizde üniversitelerin kampüsüydü. Biz de diyoruz ki üniversite bize gelsin. Paradigma değiştirmeye çalışıyoruz” diyen Aydın, TGB’lerin OSB’lerin içerisinde kurulması gerektiğine inanarak çaba gösterdiklerini, bu eksende Eski Bakan Fikri Işık’ın da talimatıyla mevzuata neşter vurulduğunu ve OSB’ler içerisinde kurulacak TGB’lerin yolunu da böylece açtıklarını ifade etti.
SANAYİYİ MYO’LAR BESLİYOR
Sanayileşmedeki sorunların nitelikli üretim, eğitim, teknoloji ve üniversite-sanayi iş birliğiyle aşılabileceğini söyleyen Başkan, MYO’ların da sanayici için önemli yapılar olduğunu ve Gazi MYO’nun yıllardır bölgede olduğunu vurguladı. Üniversitelere ulaşmada yaşanan sıkıntıları baz alarak Teknoparka 6 üniversiteyi ortak ettiklerini ve böylece sanayiyle entegrasyonu artırmaya çalıştıklarını söyleyen Aydın, “1993’te kurduğumuz OSTİM Vakfında, daha tohumları atılmamışken, ‘TGB kuracağız’ vurgusu yaptık” diye konuştu. Ekosistemi güçlendirme hedefiyle kurdukları OSTİM Teknik Üniversitesini sanayinin tam ortasında konuşlandığını ifade eden Aydın, “Çanakkale’den gelenler; hatta yurt dışından büyük ilgi gösterenler var akademimize. Örneğin; Özbek bir aile, oğullarını burada okutuyor. 70 ülke 60 vilayetten insanla tanıştık. Demek ki doğru işler yapıyoruz” ifadeleriyle duygularını paylaştı.
SEMPATİDEN DOĞAN TİCARET
Gönül bağı kurdukları Orta Asya’yı da ziyaret ederek; sanayi, ticaret ve iş birliği görüşmeleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Aydın, “İnsanlığın faydasına çalışmak ve sanayileşmede atağa kalkmak için özümüze dönmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu. Temasları kapsamında yurt dışında OSB kurma iş birlikleri yaptıklarını söyleyen Aydın, “Kızılcahamam Belediye Başkan Yardımcısı Yılmaz Özbek ile yaptığımız bu gezilerde, üniversiteler ve TGB’lerle de iş birliği yaptık. Meslek eğitiminde OSTİM modeli örnek alınacak” açıklamalarına yer verdi.
PARMAKLA GÖSTERİLEN KÜMELER
Kümelenme dendiğinde akla gelen OSTİM’in, doğru bir model üzerine eğildiğini söyleyen Orhan Aydın, “Kümelenme modellerimiz, kamuda da ciddi bir karşılık buldu. Kümelerimizin birçoğu ortak iş birliği kurdu, Türkiye’nin sorunlarına çare de üretiyor. Mesela raylı sistemlerde tamamen dışa bağımlıydık, şu an yüzde 100 Türkiye’nin ihtiyacını görebilecek noktaya geldik. Elektrikli otobüslerde dünya markası olan Bozankaya’yı ziyaret ettik. Tramvay, metro ve hızlı tren yaparak dünyaya satabilir hale geldi. Büyüme motivasyonunda bizim kümemizin büyük katkısı var. Durmazlar firması da çok kıymetli. Ahilik felsefesine uyumlu olarak; iş birliği, güç birliği ve ortaklaşa rekabet deneyimleniyor. Kümelerimizin hemen hemen hepsi bu alanda çok ciddi çalışıyor” ifadelerine yer verdi.
HTK’NIN BAŞARISI
Savunma sektörünü değerlendirerek 4,5G noktasında birçok parça yerleştirildiğini, 5G’de de bir iddia ortaya konduğunu söyleyen Aydın, şöyle konuştu: “5G’yi Türkiye’nin firmaları ile gerçekleştireceğiz. Ülkemiz bu konuda çok ciddi bir mesafe aldı. SSB’nin yürüttüğü ULAK ile beraber ihtiyacımıza cevap veren teknoloji şu an üretilme aşamasında. Çin ve Avrupa’nın seviyesindeyiz demek bu. Bunu da bizim Haberleşme Teknolojileri Kümelenmemiz yaptı.”
NEDEN DIŞARIDAN ALIYORUZ?
Son zamanların gündem konusu enerji üzerine değerlendirmelerde bulunan ve enerjinin sanayinin en önemli girdisi olduğunu söyleyen Başkan Aydın, “Enerji yoksa konuşacak bir şeyimiz de olmaz. Türkiye enerjisini üretme çabasını verdi; şu an güneşten, rüzgârdan, hidroelektrik santrallerden enerji üretiyoruz. Üretimde yapısal sıkıntılar var; mesela hidroelektrik santrallerin mekanik aksamını kendimiz yapamıyoruz. Neden dışarıdan alıyoruz diye sormak lazım. Termik santral kısmında ise, yine santrallerimizi yabancıların ekipmanıyla yapıyoruz. Kömür dışarıdan, doğalgaz dışarıdan geliyor, güneş panellerinin de yine bir kısmı ithal. Yüzde 100 olmasa da kısmen enerjide dışa bağımlıyız. Başkalarına muhtacız bu anlamda. Son zamanlardaki sıkışıklık bu yüzden” yorumunu yaptı. Aydın, enerji darboğazıyla ilgili de şu yorumu yaptı: “Eskiden kendi enerjisini üreten OSB’lere fayda vardı. Şimdi durum tersine döndü ve neredeyse OSB’ler cezalandırılmaya başlandı. Bölgemizde, yolun bir kenarında gazı 3 TL’ye kullanıyor firmalar, karşı yolundaki ise 1 TL’ye kullanıyor. Neden? Bunun giderilmesi lazım, Bakanlığa da yazdık. Düzelmesini bekliyoruz.”
“İNSAFLARINA BIRAKAMAYIZ”
Bazı sektörlerde “başının çaresine bakmanın” önemine değinen Aydın, “Bunlardan biri gıda ve tarımdır. Aç kalındığında diğer hiçbir şeyin önemi kalmayacaktır, mutlaka yerli üretime dönülmelidir. İkincisi savunmadır, üçüncüsü ise enerjidir. Enerji olmazsa yoksun. Hareket edemezsin. Tarım da hayvancılık da sıkıntıya girer” dedi. Rüzgâr ve güneş panelleri konusunda gelişime açık olunduğunu, termik ve hidroelektriğin yanı sıra kömür ve nükleerde de üretim atağı yapılabileceğini ifade eden Aydın, “ASO’nun çalışması var ki, toryum reaktörü ile temiz enerjimizi üretebileceğiz. Termik santraller nükleer enerjiyle takviye edilmezse zorluk doğar. Bu eksende sonuna kadar projenin yanındayız” açıklamasında bulundu.
2022’NİN GÜNDEMİ DİJİTALLEŞME
OSTİM’in yol haritasının dijitalleşmeye kaydığını söyleyen Aydın, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Firmalarımızın verimini artıracak şeyler yapacağız. CNC tezgahlarının ve işlerin yönetimi ile ilgili konulara odaklanacağız. CNC konusuna talep de büyük, iş bulma potansiyeli de yüksek. Bu açıdan gündemimiz 2022’de dijitalleşme olacak. İkinci başlığımız da enerji verimliliği, yeşil mutabakat ile ilgili firmalarımızın hazırlığı için çalışacağız. Bugünden hazırlık yapıp firmalarımızın eksiklerini tamamlayacağız. E-ticaret konusunda da rekabetçiliğimizi artırmak için dış ticaret yönümüzü güçlendireceğiz ve istihbarat ile kendilerini destekleyeceğiz.”