Olanı olduğu gibi kabul edemediğimiz için kimi zaman girmediğimiz rol, takmadığımız maske kalmıyor. Bir hikâyeye göre; bu dünyada olmamış şey yoktur ama duyulmamış şey çoktur. Vergisel konularda ise devlet duyulmamışın peşinde…

Kimi vergi mükelleflerinin, kanunları farklı şekilde yorumlayıp birbiri içine sokarak vergi kaçırmak amacıyla yaptığı işlemlere “peçeleme” denir.  Vergi idaresinin ise peçeyi indirmesi durumunda yüz görümlüğü isteyeceği ise muhakkaktır.
   

Gerçek durumu saklamaya yönelik sözleşmelerin, vergisel kayıplara neden olduğu kimi işlemlerde gerçek durumu anlamak ve ortaya çıkarmak oldukça güç olduğundan teftiş yapanlar ise gölge alanları Kıyas yapmadan, yorum ilkesi ile aydınlatmaya çalışmaktadır. Vergi usul kanunu gereği vergilemede kıyas yasağı varken yorum yapmak serbesttir. Kanun ise Lafzi, Tarihi, Sistematik ve Amaçsal yorum yöntemlerini bir teknik olarak belirtmiştir. İktisadi icaplara ve hayatın normal akışına uymayan, normal olmayan bir durumun iddia olunması durumunda ispat yükü bu olayların gerçek olduğunu iddia edene aittir.
   

Peçeleme işlemine birkaç örnek vermek gerekirse:

Henüz gerçekleşmemiş gerçek nitelikteki mal ya da hizmet teslimini, yapılan sözleşme ile vergi ve KDV ödememek ya da geç ödemek açısından sanki işlem yapıldı gibi gösterip sözleşmeye dayandırmak bir çeşit peçelemedir. Buradaki kurgu geçmiş yıl zararları ve KDV devri olan şirketten, kârdaki şirkete fatura kesmek şeklindedir.

Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden bir sözleşme dâhilinde doğrudan veya dolaylı olarak temin ettikleri borçlara bir faiz yürütülüp kanundaki kriterlerin etrafı dolanılarak bunların vergiden düşülmesi peçelemedir.  
   

İştirak kazançları istisnası şeklinde kazanç elde eden A şirketi X şirketinin hisselerini Kar dağıtımının hemen öncesi Kendi gruba dâhil B şirketinden satın alıyor,  B şirketi ise KVK 5/1-E Maddesi gereği istisnadan yararlanıyor. A şirketi B’den aldığı hisseleri İMKB aracılığı ile zararına satıyor ve zararı kazancından indiriyor. Burada görünen işlemde A ve B şirketlerinin konsolide kazanç hesabı ile gelir toplamlarını düşürdüler.  Gerçek işlemde; A şirketi hisseleri direkt kendisi aldı ancak bir peçeleme sözleşmesi ile grup şirketi B’yi devreye sokarak ve konsolide tabloda B’nin satış zararından yararlanarak vergiden kaçmış oldu. Dolayısıyla bu görünürdeki işlem bir peçelemedir.

Muvazaa ile peçeleme arasında ne fark var denirse; muvazaada gizlenen ve görünürde olmak üzere iki işlem vardır, peçelemede ise işlem tektir.
   

VUK.3. Madde kapsamında Vergisel işlemlerin gerçek mahiyeti esas alınacağı için bu işlemler iptal edilip, şirketlere cezalar kesilebilecektir. Ancak bu peçe ardında İktisadi icaplara hayatın normal akışına aykırı bir durum olduğu şeklinde yorumlanması ile mümkün olacaktır. Karanlıkta ak ve kara koyunu ayırmak ise teftiş yapanların mahareti ile mümkündür.
   

“Huzur mu, para mı?” sorusunun cevabı huzur ise maskeler çıksın, peçeler insin, şimdiden hayırlı bayramlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.