Türkiye’nin ‘nükleer enerji’ alanında yetiştirdiği önemli isimlerden biri olan Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Ergün, savunma sanayi firmalarına ışık yaktı. Nükleer enerji sektörünün gelecek vadettiğini söyleyen Ergün, tasarım ve iş gücü bağlamında yetkin Türk firmalarına sahip olduğumuzu dile getirdi.
Dünya için stratejik bir enerji kaynağı haline gelen, az yer ve maliyetle yüksek enerjiler üreten ve işgücü anlamında firmalara büyük katkılar sağlayan nükleer enerji santrallerinin yerlileştirilmesi büyük önem arz ediyor. Türkiye’nin nükleer alanında öncü kurumlarından olan Nükleer Mühendisleri Derneği (NMD)’nin Yönetim Kurulu Üyesi olan ve bu konuda önemli çalışmalar yürüten alanının yetkin isimlerinden Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Ergün Sanayi Gazetesinin sorularını yanıtladı. Türkiye’deki savunma sanayii firmalarının nükleer enerji alanına yoğunlaşabileceğini ve dünyada bunun örneklerinin bulunduğunu belirten Ergün, Akkuyu sürecini de değerlendirdi. Rusların Akkuyu’da Türk firmalarına kolaylık sağlamadığını dile getiren Ergün, sektörde yaşanan pürüzlere de parmak bastı.
KÜÇÜK ÇEKİRDEKTEN BÜYÜK ENERJİ
Nükleer enerji nedir, kısaca açıklar mısınız?
“Nükleer enerji atom çekirdeklerinin bölünmesiyle açığa çıkan bir enerji, kömür santrali ya doğalgaz yaptığımız şey onların yanmasından açığa çıkan kimyasal enerjiyi önce ısı enerjisine çeviriyorsunuz sonra bu ısı enerjisini bir akışkan yardımıyla kullanarak buhar üretiyorsunuz. Daha sonra da elektrik üreterek işlem sonlanıyor. Buhar üretip, elektrik üretme kısmı zaten kömür santralleri ile aynı sadece nükleer reaktörlerde kömürü yakmak yerine, ısı enerjisini çekirdek bölünmesinden elde ediyorsunuz. Çekirdek bölünmesi dediğimiz zaman atomun çekirdeğinin bölünmesinden çok büyük miktarda, o küçücük çekirdekten büyük miktarda enerji açığa çıkıyorsunuz. Çok küçük bir alanda, çok küçük bir hacimde, çok büyük miktarda enerji üretiyorsunuz. Örneğin 1 kilometrekarelik bir nükleer santral alanında 1200-1300 megawat elektrik üretiyorsunuz. Bu enerjiyi elde ederken ortaya radyasyon çıkarıyoruz. İnsanımızın hoşuna gitmeyen kısım bu. Bunun için de yapılması gereken, radyoaktif maddelerin ve radyasyonun dışarı çıkmasını önleyecek tedbirler almak”
“ÇİN ÖNEMLİ BİR ÜRETİCİ OLACAK”
Dünyada nükleer enerji teknolojileri geliştiren kaç ülke var?
“ABD, Fransa teknolojiyi geliştiren ülkeler. Kore ve Japonya ise teknolojiyi transfer ediyorlar. Ruslar tamamen kendi teknolojilerini üretmiş durumda. Bu ülkeler arasında Kanada’yı unutmamak gerekiyor. Almanlar ise kısmen kendi teknolojilerini üretti. İngiltere kendi bazı teknolojileri geliştirmiş durumda ama çok uyum sağlayamadılar. İngiltere de teknoloji alıcısı ülkeler arasında yer alıyor. İlerleyen zamanlarda Çin, önemli bir teknoloji üreticisi haline gelecek.”
SÜREKLİ VE GÜVENLİ ELEKTRİK
Nükleer enerji santrali ne gibi katkılar sağlıyor?
“Bir ülkenin nükleer santrali olması sürekli ve güvenli elektrik üretmeyi sağlar. Zamanın yüzde 90'ında sizin istediğiniz seviyede kesintisiz elektrik üretilebilir. Dolayısıyla güneş yok, rüzgâr yok durumu olmaz. Bu gerçekten elektrik ihtiyacı olan bir ülke çok önemli durum. Nükleer santrallerin ülkelere farklı katkıları olabiliyor. Özellikle inşaatları büyük projeler olduğu için işletmelerinde fazla sayıda insan çalışabiliyor.”
BAŞKA ÜLKELERE AÇIK KAPI
Yatırımlara katkısı nedir?
“Yatırım maliyetleri oldukça yüksek. Bu yatırımların bir kısmı ürün ve hizmet olarak o ülkenin firmaları tarafından sağlanabiliyorsa önemli bir katkı oluşturuyor. Siz nükleer santrale ürün sağlayan bir firmaysanız eğer, bu sizi nükleer alana sokmuş oluyor. Sadece kendi ülkenize değil başka ülkelerdeki nükleer enerji projelerine de iş yapabiliyorsunuz”
TÜRK FİRMALARININ AKKUYU İMTİHANI
Nükleer enerji santrallerinin yerlileşmesi konusunda neler söyleyebilirsiniz?
“Nükleer enerjinin yerlileştirmede yaşanılan birçok problem var. 20 milyar dolarlık Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ni inşa eden Ruslar işi ağırdan alıyorlar. Nükleer enerji santrallerinin yapımında yer alacak Türk firmalara kolaylık sağlanmıyor ve birçok şirket bu durumdan rahatsız. Bu denli önemli bir projelerin ağır yapılabilir ancak suiistimal edilmemesi gerekiyor.”
YERLİLEŞTİRME SORUNLARI
Hangi konularda sorunlar yaşanıyor?
“Nükleer kod ve standartlara adaptasyon konusunda sorunlar yaşanıyor. Ürün sertifikasyonları, deneyim yetersizliği, işletmelerin alım garantisi vermemesi, yüksek yatırım maliyetleri, kalifiye teknik insan kaynakları konularında sıkıntılar yaşanıyor”
“YETKİN FİRMALARIMIZ VAR”
Bu sorunların üstesinden nasıl gelinebilir?
“Yerlileştirme sorunlarının üstesinden gelmek için savunma sanayii firmalarının nükleer enerji alanında yer alması gerekiyor. Kalite kültürü, iş bitirme yetkinlikleri, özel malzemelerin kullanımı, tasarım kabiliyeti, kalifiye insan gücü, yenileşime açıklık ve tecrübe gibi konularda savunma sanayi firmaları daha yetkin. Dünyada bunun çeşitli örnekleri bulunuyor. “Rolls-Royce: ileri imalat, küçük modüler reaktörler, yerlileştirme, Thales: Veri işleme, control sistemleri, iletişim ekipmanları, Airbus: Nükleer güvenlik, kalifikasyon, Bechtel: İnşaat, proje yönetimi, Asaldo Energia: Türbinler konusunda yatırımlar yapıyor”
DÜNYADAN VE TÜRKİYE’DEN ÖRNEKLER
Türkiye’den örnek sayabilir misiniz?
Türkiye’den de nükleer enerji alanında faaliyet gösteren savunma sanayi firmalarından örnekler bulunuyor. “STM: Yerlileştirme çalışmaları, Figes: Nükleer güvenlik, ileri reaktör tasarımı, Gedik Döküm: Nükleer projeler için Sheffield Forgemasters ile iş birliği yapıyor”
“Türkiye’de nükleer enerji konusunda iş yapabilecek firmalar bu konuda oldukça çekimser kalıyor, bu konuda yeteri kadar yetkinliği olmayan firmalar ise iş yapabilmek için can atıyor.”
NÜKLEER ZİRVESİNE GERİ SAYIM
Nükleer Enerji Santralleri hakkında bilgi verir misiniz?
“Nükleer enerji alanında faaliyet gösteren firmaların 6. Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi, 5-6 Mart’ta İstanbul’da bir araya gelecek. 2019’da bir araya gelecek yerli ve uluslararası firmaların Türkiye için son derece önemli. Düzenlenecek olan zirvenin Türk firmaları için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Sanayi firmalarının nükleer enerji alanında faaliyet göstermesi gerekiyor. Zirvenin ufukları açacağını düşünüyorum”